Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
Tango sözcüğünün dilbiliminde kesin bir kökeni yoktur. Afrika dillerinde kullanılan bir yer adından veya Latince'deki tangere (dokunmak) fiilinden türemiş olma olasılığı büyüktür. Tango kelimesi aynı zamanda Latin Amerika'da çok geniş bir siyahi topluluk tarafından kullanılmaya başlandı.Önsevişmedir, arjantin pavyon ve genelevlerinden dünyaya yayılmıştır. Pavyonlarda erkekler ve konsomatris çiftleri olarak yapilmiş, dansi erkeğin yönlendirmesi bu yüzdendir. Önceleri pekçok dans çeşidinden biri olan tango, kısa sürede halk arasında çok popüler bir hale geldi. Tiyatrolar ve laternalar sayesinde varoşlardan yüzbinlerce Avrupalı göçmenin yaşadığı fakir işçi sınıfı mahallelerine hızla yayıldı. Kısa sürede sokaklar, barlar ve üst tabakanın buluştuğu mekanlarda tango dansı görülmeye başlandı. 20.yy.in ilk yıllarında, Buenos Aires'ten dansçılar ve orkestralar Avrupaya yolculuklara başladılar. Avrupanın ilk tango çılgınlığı Paris'te başladı ve bunu Londra, Berlin ve diğer başkentler takip etti. 1913'lerin sonralına doğru, bu dans New York'u ve Finlandiya'yı da etkisi altına aldı. Türkiye'de de Cumhuriyetin ilanı ile oluşan çok sesli müzik gelişimi ile, Tango sevilmiş ve yayılmıştır. Necip Celal, Fehmi Ege ve Necdet Koyutürk pek çok tango besteleyerek Tango'nun Türkiye'de sevilmesi ve yayılmasını sağlamışlardır. Tangonun bu ithal versiyonları daha az vücut teması esasına dayalıydı (Ballroom Tango) ama bununla beraber pek çokları için hala şok edici idi.
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi